İnsan bazen ne çok şey söylüyor. Kendi kendine konuşan insanlar diyorum söyleyecek ne çok şeyleri oluyor.Ne zaman susarlar bilmem ya da  susarlar mı acaba yoksa ömürlerinin sonuna kadar sürüp gider mi bu kendi kendine hoş sohbetleri.  Kendi kendine kalabilmek güzel bir şey mi gerçekten yoksa kendi kendine kalmaktan imtina eden insanların biraz kıskançlıkla gösterdikleri  bir tepki mi kendi kendine kalıp laf lafı açtıkça hiç sıkılmayan insanlara karşı. Sahi nasıl sıkılır insan kendi kendine kalınca? Kendi kendine olmak, tek başına bir çeşit antidepresan değil de nedir?  insan kendini dinlemekten korktuğu için mi kalamaz kendi başına? Kendi kendine söyleyeceği sözlerin, yapacağı eleştirilerin ağırlığı altından kalkamayacağı için mi kaçar hep kendinden?  Yoksa kendini sevmediğinden mi? İnsan kendini sevince çünkü biraz olsun sevince kalkar o en acımasız eleştirmenin yani kendinin sözlerinin altından sonra güzel cümleler  kurmayı da öğrenir o eleştirmen hani hep başkalarına kurduğu ama kendine gelince yanından bile geçmediği o sözler var ya hah onları diyorum işte. "Bugün çok mutluyum." "Çok güzelim." "Mükemmel biriyim." bunlar başlar yavaş yavaş. Tabi kendi de bilir insanın tam anlamıyla bunlar olmadığını ama eleştirmek dibe çeker insanı, kendini ağır sözlerle eleştirmek.. Zira insanın  insanın kendisi ile olan savaşından galip çıkan olmaz. Yıkım olur ancak orda, çöküş olur, harap olmuş bağlar bahçeler, yıkılmış hayaller, artık bir önemi kalmamış hayaller olur.  Merak ediyorum ne zaman nsan kendi ile savaşıp kazanabileceğine inanmaya başladı? Kim ikna etti ki tüm insanlığı bunun gerçek olabileceğine? Nasıl ikna oldu koca bir insanlık harabeler içinde güzel şeyler yapabileceğine ? Molozları taşımadan, yıkılmış binaları onarmadan, devrilen ağaçların yerine yenilerini dikmeden savaş hala devam ederken güzellikler nasıl çıkar karşımıza? Önce savaşlar bitmeli, insan önce kendini sevmeli başkalarından beklediği o rengarenk çiçekleri kendi ekmeli kalbinin o güzel ama savaşmaktan harap olmuş bahçesine, gözlerideki perdeyi, kalbindeki karayı kaldırmalı önce insan. Sonra.. Sonra güzel olur mu herşey? Olmaz elbet yine dikenler bulur yralar ellerini, yine toz duman içinde bulur insan kendini, yine savaşlar, kavgalar, darbeler bulur yapışır  yakasına ama insan artık bıraktıysa kendiyle savaşmayı, sevdiyse kendini bir kere tüm içtenliğiyle gülümsediyse aynaki yansımasına gözlerinin içine bakarak eskisi gibi yıkmaz onu dışardaki toplar tüfekler. Bahçesinde birkaç çiçek solar belkş, evinde birkaç tablo düşer yere ama  umutları yıkılmaz artık, hayatın sonuna geldiğini düşünmez, yalnız olmaktan korkmaz eskisi gibi, bir başkasının gelip yarabandı olmasını beklemez bilir kendi yaralarını sarmayı en iyi ilacın kendisi olduğunu bilir. Başkasını  sardığı yaranın asla iyileşmeyeceğini bilir. O eleştiren ses susar mı peki? Susmaz insan ölse de o hiç susmaz ama artık bilirsin o eleştirmen aslında seni yargılamaz aksine doğru yolu gör diye didinir durur ama  sen onunla barışmadan asla göremezsin o iyi niyeti düşman sanırsın kendini de kaçıp durursun ondan. İnsan kendisine düşman oldukça daha çok  düşer hataya, çıkmazlarından kurtulamaz bir türlü. Kaçmamalı kendinden insan her şeyden ve herkesten önce sevmeli kendini ki açılsın önünde güzellikler yolu.. 

Cevizli Tahinli Çörek (Hazırlarından Daha Güzel) Tarifi İçin Malzemeler Hazır almaya son! Hazırlarından daha güzel şipşak bir tarif ile geldim size. Yok ben yapamam deme mutlaka dene. Hazırsan tarife geçiyorum. (200 ml su bardağı kullandım) 1 su bardağı ılık süt Yarım su bardağı ılık su 3 çorba kaşığı şeker 1 paket instant maya 1 adet yumurta akı (Sarısı üzeri için) 1 su bardağı sıvı yağ Çay kaşığı ucuyla tuz 5 su bardağı+ çeyrek su bardağı un Aralarına sürmek için; 1 su bardağı tahin 1 su bardağı ceviz Şeker Cevizli Tahinli Çörek (Hazırlarından Daha Güzel) Tarifi Nasıl Yapılır? Öncelikle hamur için bir kaba süt, su, maya ve şekeri alıp,karıştıralım. Daha sonra sıvı yağ ve yumurta akını ekleyelim ve tekrar karıştıralım. Elemiş olduğumuz unu yavaş yavaş ekleyerek karıştıralım. Unu bir miktar ekledikten sonra çay kaşığının ucuyla tuz ekleyelim ve yoğurmaya devam edelim.Yumuşak, ele çok hafif yapışan bir hamur elde edelim. Hamurumuzu toparlayıp, üzerini sıkıca streçleyip, bir örtüye sarıp, 1 saat sıcak bir ortamda mayalandıralım. Mayalanan hamurun havasını alıp, 9-10 bezeye ayıralım ve yuvarlayalım. Yuvarladığımız bezeleri unladığımız bir kaba aralıklı bir şekilde koyalım. Üzerini örtüp, 15-20 dk mayalandıralım. Bu arada içine süreceğiniz malzemeleri hazırlayalım. Cevizimizi biraz iri bir şekilde robottan çekelim. Mayalanan bezelerin ilkinden başlayarak, tezgaha biraz un serpip, dikdörtgen şeklinde merdaneyle açalım. Üzerine önce 2 çorba kaşığı kadar tahini her yerine kaşıkla yayalım. 1 çorba kaşığı kadar şeker, 1-2 çorba kaşığı kadar cevizi sırasıyla koyalım. Geniş tarafından başlayarak rulo gibi saralım. 1 cm yer bırakıp, uzunlamasına bir şekilde bıçakla keselim. Kestiğimiz kısım üste gelecek şekilde örgü yapalım ve uçlarını simit gibi birleştirelim. Yaptığımız çörekleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizelim. Diğer bezeler içinde aynı işlemi uygulayalım. Çörekleri tamamladıktan sonra üzerine bir bez örtüp 15 dakika tepsi mayası verelim. Üzerine 2 çorba kaşığı sıvı yağ ile çırptığımız yumurta sarısını sürelim. Önceden ısıtılmış 180-190 derece fırında üzeri ve altı hafif kızarınca alalım. Çıkarttığımız da üzerine bir bez örtelim. Oda sıcaklığına gelince dondurucuya kaldırıp, muhafaza edebilirsiniz. Afiyet olsun. ߑ̢ݤ️.

Simit Tadında Milföylü Peynirli Börek (Çıtır Çıtır Lezzet) Tarifin Hikayesi Çay demlenene kadar kahvaltıya veya çocuklarınızın beslenmesine çabucak yapabileceğiniz soğuyunca bile çıtırlığını koruyan puf puf kabaran kavrulmuş susamı ile simit tadında bir tarif mutlaka denemenizi öneririm Simit Tadında Milföylü Peynirli Börek (Çıtır Çıtır Lezzet) Tarifi İçin Malzemeler 7 yaprak 2 li milföy hamuru 1 kase peynir 1 tutam maydanoz Üzeri için 1 yemek kaşığı pekmez Yarım çay bardağı su 1 çay bardağı kavrulmuş susam Simit Tadında Milföylü Peynirli Börek (Çıtır Çıtır Lezzet) Tarifi Nasıl Yapılır? Milföy yaprak hamurunu buzluktan aldıktan sonra 10 -15 dakika açıkta bekletelim zaten hemen yumuşayacaktır. Susamı ocakta karıştırarak kavuralım. Üzerinin sosu için pekmezi su ile açalım hazır edelim. Peynirin içine ince kıyılmış maydanozu ekleyip karıştıralım. Milföylerin karenin birinin dört köşesine 1 tatlı kaşığı peynirli harçtan koyalım ve diğer kareyi üzerine kapatıp kenarlarına ve ortasına parmağınızla bastırıp artı şekli 4kare börek elde edecek şekilde rulet veya bıçakla bölelim. Fırın tepsisine dizelim. Milföy yapraklarını hepsini bu şekilde hazırlayarak bitirelim. Şimdi en son işlem olan kare böreklerin bir yüzünü pekmezli suya sonra kavrulmuş susama batıralım. Hepsini aynı işlemi yapalım ve 180 derecede önceden ısınmış alt üst ayarında 25 dakika pişirelim(her fırının pişirme zamanı farklı olabilir ) Milföyler istediğimiz gibi kızarınca fırından alalım. Sıcak veya soğuk servis yapabiliriz.Afiyet olsun ߌڰߌڰߌ. ڂ

Ev Yapımı Yaş Pasta (Sevgililer Günü İçin) Sevgililer günü de gelmişken en güzel hediye emek verilendir diyoruz ve pastamızı yapmak için kolları sıvıyoruz. Öyle güzel ve kolay bir tarif ki denemeyen bin pişman. Hemen mutfağa koşuyor ve pastamızı yapıyoruz hazırsanız başlayalım   Ev Yapımı Yaş Pasta (Sevgililer Günü İçin) Tarifi İçin Malzemeler Pandispanyası için; 5 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 1,5 su bardağı un 1 tutam tuz 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu Yarım çay bardağı ılık su (60 ml) Kreması için; 4 su bardağı süt (800 ml) 3 tepeleme yemek kaşığı nişasta 2 tepeleme yemek kaşığı un 1 su bardağından bir parmak eksik toz şeker 1 tepeleme yemek kaşığı tereyağı 1 paket vanilya Dış kaplaması için; 1 paket krem şanti (75 gr) 1 çay bardağı süt (125 ml) Kırmızı gıda boyası Ev Yapımı Yaş Pasta (Sevgililer Günü İçin) Tarifi Nasıl Yapılır? İlk olarak pastanın kreması için; uygun bir tencerede süt, nişasta, un ve toz şekeri karıştırarak pişirmeye başlayalım. Kıvamı koyulaşıp göz göz olunca, ocağı kapatalım. Tereyağı ve vanilya ilavesiyle, tereyağı eriyinceye kadar tekrar güzelce karıştıralım. Hazır olan kremanın üzerini streç filmle kapatarak, soğumaya bırakalım. Pandispanyası için; yumurta aklarını tuzla birlikte bembeyaz köpük köpük bir kıvam elde edene kadar çırpalım. Ayrı bir karıştırma kabında da, yumurta sarılarını toz şeker ile güzelce çırpalım. Ardından ılık suyu ekleyerek, çırpmaya devam edelim. Daha sonra un, kabartma tozu ve vanilyayı ekleyerek, kısa bir süre daha çırpalım. Son olarak köpürttüğümüz yumurta aklarını, kek harcına aktaralım ve bir spatula yardımıyla söndürmeden aynı yönde nazikçe karıştıralım. Hazır olan pandispanya hamurunu, tabanlarına pişirme kağıdı yerleştirdiğimiz kelepçeli kalıplara eşit şekilde paylaştırarak aktaralım. Ben 19cm’lik kelepçeli kalıplar kullandım, dilerseniz daha büyük ölçüde tek bir kalıpta da pişirebilirsiniz. Hava kabarcığı kalmaması için, kek kalıplarını hafifçe salladıktan sonra, pandispanyalarımızı önceden 180 dereceye ısıttığımız fırında, 30 dakika pişmeye bırakalım. Pişen pandispanyaları, soğuduktan sonra kalıplarından çıkaralım ve tabanındaki pişirme kağıdını dikkatlice soyalım. Soğuyan pandispanyaları, pasta bıçağı yardımıyla 2 eşit parçaya keselim. Kekler kabardığı için, üst kısımlarında oluşan fazlalıklar varsa, bu kısımları da bıçak yardımıyla ince bir şekilde keserek düzleştirelim. Pastamızın ilk kat pandispanyasını bir servis tabağına alalım, üzerine soğuyan kremadan bir miktar ekleyelim ve bir palet yardımıyla yayarak düzleştirelim. İkinci kat olan pandispanyayı da yerleştirelim ve üzerini aynı şekilde kremayla kaplayalım. Aynı şekilde bir kat daha hazırlayalım ve son kat pandispanya ile pastanın üzerini kapatalım. Son olarak, kenarlardan taşan pasta kremasını bir palet yardımıyla düzeltelim. Ardından pastamızı buzdolabına alarak, birkaç saat veya mümkünse 1 gece dinlendirelim. Pastamızın dış kaplaması için; krem şanti ile soğuk sütü, uygun bir kapta kıvam alana kadar çırpalım. Kıvam alınca, birkaç damla gıda boyası ekleyerek çırpmaya devam edelim. Gıda boyasını yavaş yavaş ilave ederek, dilediğiniz renge ulaşabilirsiniz. Tercih ettiğiniz farklı renkleri kullanabilir veya renklendirme yapmadan da hazırlayabilirsiniz. Bir pasta paleti kullanarak, hazırladığımız krem şantiyle pastamızın üst ve yan kısımlarını kaplayalım. Bu aşamada, krem şantinin bir kısmını süslemede kullanmak üzere ayıralım. Ayırdığımız krem şantiyi sıkma torbasına alalım ve pastanın üzerini süsleyelim. Süsleme için ayrıca, meyveler ve pasta süsleri de kullanabilirsiniz. Hazır olan pastamızı, buzdolabında birkaç saat dinlendirdikten sonra servis edelim. Afiyet olsun.