Eylül 18, 2019
Kategori: Sağlık
22k+ görüntüleme
Kulağınıza çok ürkütücü geldiğini biliyorum. Gece her zaman ki gibi yatıyorsunuz sabah kalktığınızda yastığınızda kan! Ağızdan kan gelmesi insanlarda bir panik ve endişe yaratır. Çünkü kan, daima olumsuz hastalıklarla ilişkilendirilir. Yastığınızda gördüğünüz kanın miktarı ve rengi burada çok önemlidir. Yine de vakit kaybetmeden bir doktora görünmekte fayda var.
Uyurken Ağızdan Kan Gelmesinin Sebepleri Nelerdir?
Mide Rahatsızlıkları
Mide üst solunum yollarımıza direk bağlı bir organımızdır. Ağızdan kan gelmesi bilinen bir mide problemleridir. Ağızdan kan gelmesi mide ülserinin belirtileri arasında yer alır. Benzer rahatsızlıklardan olan gastrit ve reflünün ağır halleri de ağızdan kan gelmesine sebep olabilir. Bu mide rahatsızlıklarına bağlı olan ağız kanamaların rengi koyu kırmızı ile kahve rengi tonundadır.
Kanser
Ne yazık ki bu ihtimalin de üzerinde durmamız gerekmektedir. Burada direk ilişkilendirilebilecek sindirim sistemi organlarında bulunan kanserdir. Korkmayın ve panik yapmayın. Tüm bunlar birer ihtimal. Kanama ne sıklıkta oluyor ve miktarı artıyor mu bunları kontrol etmeniz gerekmektedir.
Diş Eti Kanaması
Diş ve diş etinden kaynaklanan kanamalar, uykuda ağızdan kan gelmesinin nedenlerinden biri olabilir. Diş etinizde olan bir rahatsızlık veya gece sürekli diş sıkmakla oluşan diş eti tahribatı kanamaya ve bu kanın ağzınızda birikerek yastığınıza akmasına neden olacaktır. Bu sebeple diş sağlığınızı önemsemeli ve günde iki kez fırçalamalısınız. Düzenli diş kontrolüne gitmeli diş ve diş etlerinizin bakımını yaptırmalısınız.
Boğaz Tahrişi Nedenli Kan Gelmesi
En sık yaşanan ağızdan kan gelmesinin sebebi boğaz tahrişleridir. Boğaz vücudumuzun en hassas noktalarından biridir. Boğazımızda meydana gelecek tahrişler birçok soruna yol açar. Boğazınızda yaşanan tahribata bağlı olarak kanama miktarı da artabilmektedir. Örneğin hastalandık ve sürekli öksürüyoruz bu öksürük boğazımızdaki tahrişi arttırarak kanamaya sebep olabilir. Kimi zaman bir mide rahatsızlığı olan gastrit in asidinin boğazını gece boyu tahriş etmesine bağlı olarak ağzınızdan kanama meydana gelebilir.
Uyurken ağzımızdan kan geldiyse ne yapmalıyız?
Dahiliye iç hastalıkları uzman doktoruna gidilir. Burada sorun basit bir üst solunum yolu tahrişi kaynaklı olabileceği gibi kanserler kaynaklı olabilmektedir. Bu sebeple bu kanamaları ciddiye almalı ve mutlaka bir doktora gözükmelisiniz. Önce bu kanamalara sebep olan rahatsızlık ortaya çıkacak ve tedavisi başlanacaktır. Ağızdan kan gelmesinin tedavisi tespit edilen rahatsızlığa göre değişir, tespiti yapılmalı daha sonra doktorunuz tarafından uygun tedavi yazılmalıdır.
Eylül 18, 2019
Kategori: Sağlık
435 görüntüleme
Hamilelikle Bacağın Kasılarak Kramp Girmesi Neden Olur?
Bacak kaslarına kramp girmesi ne yazık ki kesin olarak bir belirtisi yoktur. Ancak belirli sebepler tetiklemektedir. Kalsiyum ve magnezyumun vücudunuz da eksik olması krampları tetikleyebilir. Gebelik dönemin de bebekte iyonların toplaması sebebiyle annenin magnezyum ve kalsiyum eksiklikleri yaşamalarından dolayı tetiklenebilir. Gebelikte eksilen magnezyumu tekrar yerine katabilmek için magnezyumdan zengin olan besinleri yemeniz gerekmektedir. Ancak çok fazla yemek yemek de hamilelik döneminiz de fazla kilo almanıza sebep verecektir. Bunun yerine doktorunuza danışarak vücudunuz da yaşamış olduğunuz eksik vitamin ve kalsiyumların tamamlayıcı bir reçete yazmasını istemeniz gerekir.
Hamilelik de gebelikten dolayı oluşan fazla fosfor miktarı sebebiyle ve bebeğin büyümesine bağlı olarak toplar damarlara baskı yapması da krampları tetikleyebilmektedir.
Kramp Girdiği An Yapılması Gerekenler
Kramp girdiği zaman bacak kaslarınızı geriye doğru esneterek egzersiz yapmaya çalışın, bu şekilde kramp kısa zaman da geçecektir. Aniden kramp girmesi durumun da sakin kalmaya çalışın ve kramp giren noktaya masaj yapın yada sıcak havlu katarak kasların yumuşamasını sağlayın. Kramp anın da masaj yapmak canınızı acıtabilir ancak kasların rahatlamasına büyük katkı sunacaktır. Bir diğer yöntem ise ayak parmaklarınızı germenizdir. Bu germe işlemini yaparsanız yine kramp kısa sürede geçecektir.
Hamilikte Krampları Önlemi Yolu
Hamilelik döneminde kilo alımı ve hareket kabiliyetiniz kısıtlandığından dolayı kan akışı da sorunlu gerçekleşecektir bacaklar için. Bu sebepten bazı önlemler alarak krampların oluşmasını engelleyebilir yada oluşum sıklıklarını düşürebilirsiniz.
Kalsiyum tarafından zengin yiyecekleri tüketmeniz fayda sağlayacaktır.
Egzersiz ve yürüyüş yapmaya özen gösterin. Ancak bunlar da çok fazla aşırıya kaçmamanız önemlidir.
Uzun süre boyunca ayakta durmaktan kesinlikle kaçının. Yürümek ve oturmak gibi eylemlerinizi de uzun süreler de yapmayın çünkü yürümek de bacaklarınıza çok fazla yük oluşturacağından, hamilelik dönemin de zaten ek yük binen bacaklarınızın kasları daha fazla gerilerek kramplara sebebiyet verecektir. Oturmakta aynı şekilde uzun süre olması kan akışını etkileyeceğinden sorun teşkil edecektir.
Topuklu ayakkabı giymemeye özen gösteriniz hamilelik sürecinde. Çünkü topuklu ayakkabı giymeniz bacaklarınızda ki kaslara daha fazla iş yükleyeceğinden geceleri kramplar oluşumunu tetikleyecektir.
Gece yatmadan önce ılık bir duş alarak bacaklarınıza da ufak egzersizler yaparak yatmanız krampların oluşumunu da engelleyecektir.
Eylül 18, 2019
Kategori: Sağlık
434 görüntüleme
Hemoglobin nedir?
Hemoglobin tıbbi bir terim olarak bilinse de halk arasında hemoglobin düşük olmasının adı olarak kansızlık olarak adlandırılmaktadır. Hemoglobin eksikliği ve düşüklüğü bir çok hastalığın habercisi olabilmektedir. Geniş anlamda tanımlayacak olursak, hemoglobin kırmızı kan hücrelerinde demir yönünden zengin bir protein olarak bilinmektedir. HGB ile ilgili tüm bilgileri haberimizde edinebilirsiniz. Vücudun milyonlarca hücresinin korunması adına oksijene ihtiyacı olacaktır. Hemoglobin düşüklüğü sonucu anemi hastalığının habercisidir. Hemoglobin normal aralıkları erkekler ve kadınlarda değişkenlik göstermektedir. Erkekler için; 13,5 ile 17,5 gram iken kadınlarda bu oran; 12,0 ile 15,5 gram arası olması gerekmektedir.
Hemoglobin Düşüklüğü Belirtileri?
Hemoglobin değerlerinin düşüklüğü yani anemi olarak bilinen hastalığın bir çok belirtisi mevcuttur. Bununla birlikte hemoglobin düşüklüğü bir çok hastalığın da habercisidir. Birkaç belirtiyi sizler için derledik. Bu belirtilerin en sık rastlananı; Halsizlik durumu, güçsüzlük, baş dönmesi, günlük olarak yapılan hareketlerde zorlanma, kalpte çarpıntı, nefeste darlık, saçlarda dökülme gibi belirtileri vardır. Kansızlıktan kurtulmanın yollarından bahsedecek olursak, kan değerinizi yükseltecek besinler tüketmeniz olacaktır. Mesela ciğer, dalak, kalp gibi sakatatlar size iyi gelecektir. Çayı ve kafeini az tüketerek kan değerlerinizi koruyabilirsiniz. Meyvelerden çilek, nar, pancar gibi besinler tüketerek değerlerinizi yükseltebilirisiniz.
Hemoglobin Düşüklüğü Nedir, Nasıl Giderilir?
Hemoglobin düşüklüğünden üstteki yazımızda da az çok bahsettik. Bu düşüklüğün en büyük nedeni kansızlık olarak belirtmiştik. Kansızlık hemen hemen herkeste olan bir durum. Kişinin mevcut durumuna göre zaman zaman kan değerlerinde oynama olabiliyor. Kan değerlerinizi yüksek tutmanız hastalıklardan da korunmanıza yardımcı olacaktır. Kan değerlerinizin yükselmesini nasıl sağlarsınız? Biraz da bunu işleyelim. Öncelikle kan değerlerinizde aşırı bir düşüş varsa muhakkak bir Dahiliye uzmanına başvurmanız gerekmektedir. Doktorunuzun yapacağı testle ve uygulayacağı tedavi ile kan değerlerinizin yükselmesini sağlayabilirsiniz. Demir eksikliği de kan değerlerinizin düşüklüğünün nedenlerinden bir tanesidir. Bunun için demir yönünden zengin besinleri tüketmeniz gerekecek. Örneğin ıspanak doktorunuzun vereceği kan ilaçları da muhakkak kullanın. Kan ilaçlarınız ve doğru beslenme yöntemiyle kan değerlerinizi yükseltebilir ve sağlığınıza kavuşabilirsiniz.
Eylül 18, 2019
Kategori: Sağlık
800 görüntüleme
Diş ağrısı hayatı kabusa çeviren bir ağrıdır. Hiçbir ağrı kesicinin fayda etmediği bu ağrının başımıza ve boğazımıza da vurması bizi dişçinin koltuğuna oturmak zorunda bırakır. Ancak bazı durumlarda doktor dişimizin iltihaplı olduğunu söyleyerek antibiyotik tedavisine başlar ve diş çekimi için antibiyotiğin bitmesini bekleriz. İltihaplı dişin çekilmesi iltihabın kana karışmasıyla kişiyi ölüme götürebilen bir kan zehirlenmesi durumu ortaya çıkarabilir.
Öncelikle devlet veya özel bir diş muayenesi doktorundan randevu almalıyız. Doktora gittiğimizde yapılan muayene sonucunda dişimizde iltihap varsa doktor o an bir müdahale yapmıyor. Antibiyotik tedavisi vererek 1 hafta sonra tekrar gelmemiz için bizi geri gönderiyor. Kullandığımız ilaç dişin iltihabı kuruttuğunda diş doktoru dişinizin ihtiyacı olan tedaviye başlayacaktır dolgu ya da kanal tedavisi ile kurtarılamayacak diş ise dişinizi çekecektir.
Fakat bu diş eğer kronikleşmişse sürekli olarak şişip inen, bir süre sonra tekrar şişip inmesi gibi bir kronik durum söz konusuysa antibiyotik kullanmadan diş çekilebilir. Eğer gerekiyorsa doktorunuz çekim yaptıktan sonra antibiyotik verilebilir.
Sonuçta bu durum dişin tamamen kendisiyle ilgilidir. Kesin bir şekilde iltihaplı diş çekilir ya da çekilmez denemez.
İltihaplı diş ağrısına ne iyi gelir?
Vereceğimiz tüm cevaplar kişiye göre olmakla beraber tek doğru bir diş hekimine muayene olmaktır.
Diş hekimine hemen randevu alamadınız ya da ağrınız tahammül edemeyeceğiniz bir noktada ise iltihaplı diş ağrısını biraz olsun hafifletmek için;
Tuzlu suyla gargara yapabilirsiniz. Tuzlu su dişlerinizi temizleyerek iltihaplı diş ağrısını biraz olsun geçirebilir. Bir bardak ılık suya bir kaşık tuz koyup karıştırılarak gargara yapılabilir.
Bölgeye soğuk uygulama yapın. Soğuk uygulama uyuşturduğundan ağrıyı hafifletebilir. Bir beze sarılmış birkaç parça buzu iltihaplı dişin olduğu yanağın üzerine koyabilirsiniz. Ağrı kesici içerken kesinlikle aşırıya kaçmadan, üst üste kullanmadan prospektüste yazan şekilde kullanın.
Apranax, majezik, arveles gibi ağrı kesiciler diş ağrısında kullanılabilir fakat diş ağrılarında ağrı kesiciler hastayı çok fazla rahatlatmazlar.
Diş ağrınızın sebebi çürük dişse bir karanfili dişin üzerine koyabilirsiniz.
İltihaplı Apseli Diş Çekimi Öldürür mü?
Birçok insanın endişe ettiği üzere eğer dişiniz iltihaplıyken çekilirse hayır tabi ki ölmezsiniz. İltihaplı dişin çekilmesi, öldürmez zaten diş çekimine bağlı rapor edilen bir ölüm vakası da bulunmamaktadır. Düşünüldüğü gibi iltihaplı dişin iltihabının vücuda dağılmasıyla kan zehirlenmez ancak kişinin bilmediği bir rahatsızlığı varsa kalp, bağışıklık sistemi gibi diş çekiminden kaynaklanan enfeksiyon başka organları veya sistemleri etkilerse ona bağlı gelişen sorunlar olabilir.
Eylül 18, 2019
Kategori: Sağlık
580 görüntüleme
Son zamanlarda adını sıklıkla duyduğumuz protein tozunun faydaları ve zararları hakkında merak edilenleri sizler için derledik.
Protein Tozu Sağlıklı Mı?
Protein hücrelerin yapıtaşıdır. Kas oluşumunda da önemli bir role sahiptir. Bu nedenle spor yapanların büyük bir çoğunluğu protein ihtiyacını sağlamak için protein tozu takviyesi ile protein eksiklerini kapatma yoluna gidiyor. Protein tozunun zararlı ya da faydalı olduğu konusunda insanlar ikiye bölünmüş durumda. Yaralıdır diyen de var zararlı olduğunu söyleyen de. Bu konuda bilgi sahibi olabilmek için yararlarını da zararlarını da sizin için araştırdık. Kaslı görünümün revaçta olduğu günümüzde özellikle erkekler tarafından kas kütlesini arttırmak için kullanılan protein tozu hızlı bir şekilde kas kütlesi oluşturabiliyor. Ancak bu durum gerçek sporcular tarafından sürekli eleştirilmektedir çünkü kaslı görünüme ulaşmak uzun süreler alan bir süreç. Bu şekilde kas kütlesini kazanmanın zararlı olacağı sürekli şüphe uyandırıyor.
Dünya çapındaki araştırmacılar ve doktorlar protein tozunun kullanılmasını önermemektedirler. Doğal protein ile asla eşdeğer olamayacağı konusunda hem fikir olan araştırmacı ve doktorlar ayrıca protein tozu kullanmanın birçok hastalığa davetiye çıkardığını ifade etmektedirler. Bazı kullanıcılara göre ise protein tozlarının sadece placebo etkisi yarattığı yani sadece psikolojik olarak kullananları etkilediği söylenmektedir. Bazı uzmanlar ise proteinin tozunun yararlı olduğunu, metabolizmayı hızlandırdığını, tatlı krizlerini ve gece atıştırma isteğini azalttığını, kas gelişimini arttırdığını, kan basıncı ve şekerini düşürdüğünü, depresyon ve stresi azalttığını, kansere karşı koruduğunu, hepatit hastalığı belirtilerini azalttığını, HIV pozitif hastalarda bağışıklık sistemini güçlendirdiğini savunmaktadırlar. Protein tozunun yararlı olduğunu savunan uzmanların bunu savunmalarındaki neden ise sistein açısından zengin olmasıdır. Sistein bir amino asit türüdür ve hücrelerimizdeki en temel antioksidan olan glutatyon seviyelerini yükselterek sağlığa olumlu etkiler sağlar.
Protein Tozunun Zararları Neler?
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne göre Amerika’da her yıl yaklaşık 50 bin kişi besin takviyelerine bağlı olarak sağlık sorunları yaşıyor. Dünya çapında ele alınırsa bu sayı çok yüksek rakamlara ulaşabilmektedir. Protein tozları alerjik reaksiyonlara yol açmakta, özellikle karaciğer, böbrek, kalp ve damar hastalıkları olasılığını çok yükselttiğini belirtmektedirler.
Eylül 5, 2019
Kategori: Sağlık
608 görüntüleme
Normal Doğum Nedir?
Normal doğum günümüzde bir çok doğum türüne göre olan en eski yöntemdir. Aslında doğumun normal doğal olanıdır. Normal doğum doğanın tüm canlılara vermiş olduğu ve kurmuş olduğu sistemdir. Bilimsel olarak tanımı ise vajinal yoldan annenin kasılması ile veya ağrıların tetiklemesi ile bebeğin doğmasıdır. Normal doğum hiçbir şekilde müdahaleye gerek yoktur. Tüm işi anne kendisi halletmektedir. Tarihe baktığımız da tüm kadınlar normal doğum ile çocuklarını hayata getirmektedir.
Günümüz de bir çok anne adayı da normal doğumu tercih etmektedir. Doğum bir ameliyat olarak bakmayan tüm kadınlar bunun doğal bir süreç olduğunu ve bunun tecrübe edilmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Bu düşünceyi savunan kadın sayısı da git gide artmaktadır.
Normal doğumun en kritik ve en önemli görevi doğum sancılarındadır. Çünkü doğum sancıları beyne gönderdikleri sinyaller ile çalışmaktadır. Sancı artması çocuğun doğum kanalına gelerek dünyaya gelmesini sağlamaktadır.
Normal Doğum Sancısı Nasıl Anlaşılır?
Doğumlar 40 haftada gerçekleşir ancak 38. haftada artık hazırlıklı olmanız gerekmektedir. Çünkü bebekler erken doğabilirler. Bu sebepten dolayı doğum sancılarını anlamanız ve buna yönelik olarak hastaneye başvurmanız önemlidir. Özellikle ilk defa doğum yapacak kişiler doğum sancısının nasıl bir şey olduğunu bilmediğinden dolayı çok merak edilen bir durumdur.
Doğum sancıları başlamadan önce bir çok sancı olacaktır bu sancıları gerçek doğum sancıları ile karşılaştırabilirsiniz. Ancak farklı anlama yöntemleri de vardır. Halk arasında nişan gelmesi olarak da söylenen belirti rahim ağzını tıkayan mukuslu ve kanlı bir sıvının gelmesi durumuna nişan gelmesi denmektedir. Nişan gelmesi doğumdan birkaç gün öncede gelme ihtimali olduğundan sancılarınızı kontrol etmeniz gerekmektedir.
Su gelmesi; doğum sancılarınız başladıktan sonra bebeğin içinde bulunduğu kesedeki su kesenin yırtılması sonucun da suyun bir kısmı dışarı akar. Su gelmesi durumunda bebek vajina doğum kanalına girdiğinin de habercisidir. Bu sebepten dolayı direk doktorunuzla iletişime geçerek hastaneye gitmeniz gerekmektedir.
Doğum sancıları ise künt bir sırt ağrısı veya kasık ağrısı ile başlayabilir. Adet sancılarına benzeyen bir sancıda olabilir. Ağrılar düzenli bir şekilde gelir. Bu sancıları takip ederek kaç dk da bir geldiğini kontrol etmelisiniz. Eğer doğum sancısı geldiğini düşünüyorsanız doktorunuz ile iletişime geçerek sancıların kaç dk da bir geldiğini söylemeniz durumunda sizi yönlendirecektir. Doğum ortalama olarak 12 ile 14 saat arasında sürer bu sebeple bu sürenin ne kadarını evde geçirirseniz sizin için o kadar avantajdır.
Eylül 4, 2019
Kategori: Teknoloji
549 görüntüleme
Sosyal medya uygulamaları, her zaman daha çok ilgi görmekte ve her geçen gün kullanıcı sayısını arttırmaktadır. Bakıldığı zaman Facebook Messenger da, dünyanın en büyük sosyal ağlarından bir tanesi olan Facebook işletim sisteminin mesajlaşma bölümü görevini yerine getirir. Özellikle Facebook hesabı ile giriş yapıldıktan sonra Facebook Messenger üzerinden ücretsiz bir şekilde arkadaşlar ile birlikte sohbet edilebilir. Sonrasında ise eğlenceli çıkartmalar, video seçenekleri ve fotoğraf gönderme avantajları da, Facebook Messenger kullanımının daha iyi bir şekilde verim sağlamasında önemli olmaktadır. Facebook Messenger, son zamanlarda gelen karanlık mod özelliği ile yine popüler olmaktadır.
Karanlık Moda Geçme Adımları
Karanlık mod severler, her zaman Facebook Messenger üzerinde de bu tür bir geliştirmeyi beklemekteydi. Özellikle popüler uygulamaların teker teker karanlık mod tercih etmelerinden sonra, Facebook Messenger da karanlık mod geçişini tamamladı. Bu mod kullanımının başlatılması için öncelikle Facebook Messenger uygulamasının Apple veya Android mağazalarından işletim sistemine göre indirilmesi gerekecektir. Sonrasında ise Facebook Messenger uygulamasını açmak gerekir. Ayarlara geçiş yapmak için Facebook Messenger uygulamasında bulunan profil fotoğrafına tıklamak yeterli olacaktır. Seçenekler içerisinde bulunan ‘Karanlık Mod’ düğmesini aktif yapmak ise Facebook Messenger karanlık moda geçmek için tek yapılması gereken işlem olarak kalacaktır. Bu aşamadan sonra Facebook Messenger karanlık mod kullanıma hazırdır.
Facebook Messenger Karanlık Mod Avantajları
Facebook Messenger tarafından yeni getirilen karanlık mod seçeneği, aslında birçok farklı özelliği de beraberinde getirmektedir. Bakıldığı zaman Facebook Messenger karanlık mod, öncelikle telefonların yüksek enerji harcayarak ekran parlaklığına harcadığı enerjinin düşmesine yardımcı olacaktır. Aynı zamanda daha düşük parlaklık sağlamak da, yine Facebook Messenger karanlık mod görevlerinden bazılarıdır. Bununla beraber düşük ışık koşullarında parlamayı azaltması da, yine Facebook Messenger karanlık modun avantajlarından bir diğeridir. Özellikle OLED ekranın kullanılması sayesinde ise pil ömrü çok daha iyi şekilde korunmuş olacaktır. Gerekli güncelleme işlemlerinden sonra yapılan raporlarda, Facebook Messenger uygulamasının ana uygulama ile birleşiminin kusursuz bir şekilde ilerlediği ve bunun karanlık mod ile birlikte daha iyi bir verim seviyesine geldiği bilinmektedir.
Eylül 3, 2019
Kategori: Sağlık
19k+ görüntüleme
Xanax, kaygı ve panik bozukluklarının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ancak sinir ya da uyku için de yazılabilen psikiyatrik bir ilaç olmaktadır. Alprazolam, panik durumunu ve kaygı bozukluğunu tedavi etme de, kullanılan diğer ilaçlara göre daha fazla reçete edilmektedir. Özellikle ABD de bu ilacın oldukça fazla reçete edildiği gözlemlenmiştir. Xanax, sakinleştirici etkisi içerdiği için anormal heyecan ya da anksiyete rahatsızlığı olan kişilerde kaygı bozukluklarını düzenleme de yardımcı olmaktadır. Asıl kullanım amacı, anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerin durumlarını kontrol altına alarak rahatlama hissi yaratmasıdır.
Xanax kullanımının olası zararlarından aşağıda bahsedelim;
Sinir hali
Aşırı huzursuzluk
Kontrolsüz kas hareketleri
Ruh halinde karışıklık
Göğüs ağrısı ya da çarpıntı oluşması
Libido artışı ya da azalması
Uykusuzluk ya da uyanırken halsiz hissetme
Depresyon
Enerji düşüklüğü
İştah artışına bağlı kilo alımı
Halüsinasyonlar
Korkuya bağlı terleme
Denge ve koordinasyon da bozukluk
Uyku hali
Bulanık görme
Baş ağrısı
İlacın Faydaları Var mı, Nelerdir?
Bu belirtiler gözlemlenebilmektedir. Ancak yan etkileri konusunda doktorunuzdan daha detaylı bilgi almanızda fayda var. İlacın doğru kullanımı söz konusu olduğunda faydaları da bulunmaktadır. Aşırı gerginlik, kaygı ve endişe duyma, panik bozukluğu gibi durumlar yaşıyorsanız bu ilacın sakinleştirici ve uyku etkisi yaratan bir yanı bulunmaktadır. Ayrıca beyindeki GABA miktarını arttırdığından rahatlama etkisi vermektedir. Uyku problemleri için de tedavi amaçlı doktorunuzun belirlediği reçete ile kullanımının da faydası bulunabilmektedir. İlacın hızlı etki yaratması da yararları arasında gösterilebilmektedir.
Xanax Nasıl Kullanılmalıdır?
Xanax tablet olarak satılan bir ilaçtır. Bu ilaç bağımlılık yaptığı için mutlaka doktorunuz tarafından reçeteli olarak yazılmış olmalıdır. İlacın kullanmaya başladıktan sonra size etki edip etmediğini anlamak için doktorunuz ile sürekli iletişim halinde olmalısınız. Düşünce yapısını etkilediğinden uyku hali yapan bir olmaktadır. Aynı zamanda sakinleştirici ve uyku yapıcı olması sebebiyle eğer araç kullanacaksanız ya da ağır ve yorucu bir işte çalışıyorsanız bu aşamada dikkatli kullanmanız önemli bir husustur. Hamilelik döneminde kullanımı oldukça sakıncalıdır. Bu süreçte ilaç kullanımını bırakarak doktorunuzla da bu bilgiyi paylaşmanız gerekiyor. Herhangi bir olumsuz yan etki ile karşılaşmamak için doktorunuzun belirlediği doz ve tedavi sürecine mutlaka uymalısınız. Xanax kullanımı doğru şekilde olduğunda güvenli bir ilaç olduğu söylenilebilir.
Eylül 2, 2019
Kategori: Sağlık
522 görüntüleme
Tırnaklar, insanlara sağlıkları hakkında birçok bilgi verebilir. Tırnak sararması, tırnak rengini değişmesi, genellikle bir enfeksiyon veya tırnak mantarı olduğu anlamına gelmektedir. Ayrıca kadınlarda; uzun süreli oje kullanımı nedeniyle hava alması kısıtlanan tırnaklarda sararma olabilir. Bazı vitamin ve minerallerin eksikliği de sararmalara neden olmaktadır. Çeşitli alerjiler de tırnak sarmam etkisini gösterebilir. Bazen de tırnaklar, kronik akciğer hastalıkları, iç maligniteler, lenfatik tıkanmalar ve hatta romatoid artrit gibi daha ciddi bir şeyin belirtisi olarak da sarıya dönebilir. Bu birçok neden arasındaki doğru olan sebebi bulmak ve tedaviye başlayabilmek için uzman bir doktora gitmek ve tanıyı koydurmak en doğru yol olacaktır.
Tırnak Sararmasına Yol Açan Nedenler
Evde ve işyerlerinde kullanılan çeşitli kimyasal temizlik ürünleri, fazla soğuğa ya da fazla sıcağa maruz kalmak, nadir durumlarda cilt kanseri, sigara kullanımı, bazı durumlarda şeker hastalığı, bazı durumlarda tiroid hastalığı tırnak ve mantar sararmalarına neden olabilmektedir.
Sarı Tırnak Tedavisi Nasıl Olur ?
Sarı tırnak problemi yaşayan kişilerin öncelikli olarak yapması gereken, bu rahatsızlığa neden olan sebebin tam belirlenip teşhis koyulabilmesi için yapması gereken bir Deri hastalıkları yani Cildiye doktoruna gitmesidir. Yapılan muayene sonucu, tedavi şekli belirlenecektir. Fakat bunun dışında, kişilerin evde kendilerince yapabilecekleri birkaç yöntem bulunmaktadır, bunlar:
Tırnaklara limon ile masaj yapmaktır. Ya da bir limon suyu sıkılarak tırnaklara sürülüp bir süre bekletildikten sonra ılık bir suyla yıkanabilir.
Sararmış kısım, tırnakların sadece uç kısımlarında ise; tırnaklar kesilir ve törpülenir.
Oksijenli su ile tırnaklar yıkanabilir.
Eğer sürekli eldiven kullanmanızı gerektirecek bir iş kolu ile meşgul iseniz, eldiven kullanımını azaltıp tırnaklarınızın hava almasını sağlayabilirsiniz.
Uzun süre oje kullanan kişiler, oje kullanımını azaltarak tırnakların hava almasını sağlayabilir.
Sigara birçok rahatsızlığa yol açtığı gibi; deri, tırnak ve diş sararmasına da neden olabilmektedir. Bu nedenle sigara kullanımını keserek ya da azaltarak tırnak sararmalarının önüne geçebilirsiniz.
Tırnak sararmaları, vücuttaki demir ve çinko eksikliğine bağlı olarak ya da tırnakların etrafına yerleşen mantarlar nedeniyle de yaşanabilmektedir. Bu nedenle ortaya çıkan rahatsızlıkların önemlini almak ve tedavisinin yapılabilmesi için başvurulabilecek tek yöntem doktor muayenesidir.
Ağustos 31, 2019
Kategori: Sağlık
759 görüntüleme
Uykuda konuşma eylemi bir parasomni (uyku sırasında gerçekleşen anormal bir davranış) çeşididir. Uykuda konuşma eylemi çok yaygın olarak görülmekte olup tıbbi bir sorun olarak görülmemektedir. Bazen dinleyenler için içerik rahatsız edici veya kaba bulunabilir. Uykuda konuşma eylemi normalde otuz saniyeden fala sürmez fakat bazı durumlarda insanlar pek çok kez konuşabilirler. Uykuda konuşmak içerik olarak basit veya uzun sesler, ilgili konuşmalar içerebilir. Uykuda konuşma eyleminin görüldüğü kişiler genellikle kendileri ile konuşuyor gibi görünürler. Ancak bazı durumlarda, başka kişilerle sohbet etmeye devam ediyor gibi de görünebilirler.
Uykuda konuşmanın sebepleri
Uykuda konuşma probleminin rüya içerisinde gerçekleştiğini düşünebilirsiniz. Ancak uyku sürecindeki herhangi bir anda gerçekleşebilir.
Uykuda konuşma problemi bazı durumlarda, çok ciddi bir uyku bozukluğu veya sağlıksız durumun bir işareti olabilir. REM uyku davranışı bozukluğu (RBD) ve uyku terörü, bazı insanlarda uyku sürecinde bağırmalara neden olabilen iki tip uyku bozukluğu durumudur. Uyku terörü bulunan kişilerde genellikle uyku sürecinde korkutucu çığlıklar, tekmeleme veya takla atma vb. Ayrıca bu kişileri uykudan uyandırmak oldukça zordur. Bu durumun gözlendiği kişilerde uyurgezerlik ve uykuda konuşma gözlenebilir. RBD’ye sahip insanlar bazı rüyaların etkisinde kalarak bağırırlar veya şiddet gösterirler. Uykuda konuşmaya neden olabilecek nedenlerden birkaç tane örnek vermek gerekirse; bazı ilaçların yan etkileri, duygusal stres, ateş, zihinsel rahatsızlıklar, madde bağımlılığı bunlar arasında sayılabilir.
Uykuda konuşma nasıl tedavi edilir?
Uykunuzda iken korkuyorsanız ve bu durum çığlık atmak veya şiddet içeren eylemler gibi belirtileri içeriyorsa, durum sizin uykunuzu veya oda arkadaşınızın uykusunu etkiliyorsa, bu konuda uzmanlaşmış bir doktoru görmek iyi bir fikirdir. Uykuda konuşmayı teşhis etmek için hiçbir teste gerek yoktur. Bununla birlikte, başka uyku bozukluğu belirtileri varsa doktorunuz uyku çalışması veya uyku kaydı testi (polisomnografi) gibi testlere tabi tutabilir.