Cansu Yalçın
tarafından - Aralık 29, 2019
403 görüntüleme

Sanat Nedir ?

Sanat köken itibariyle Arapça'dan türemiş imalata, işçilik, ustalık, hüner gibi anlamalara gelmektedir.

Sanat

Sanat, en güzel haliyle duyguların dışa vurumudur. Yaratıcılığın ve hayal gücünün nesnel olarak yansıtılmasıdır. Tarih içinde geniş bir yelpazeye sahip olduğu için zamanla belirli kısıtlamalar getirilmiş ve yeni tanımlar ortaya çıkmıştır. Dini inançların etkisi, çevrelerinde olup bitenleri anlamaya çalışma istedikleri de dahil olmak üzere kuşaktan kuşağa günümüze gelen bir takım sözlü yazılı eserler bulunmaktadır.

Bulunan ilk en eski duvar resimleri üst paleotik (30.000 yıl önce) döneme tarihlendirilen İspanya'nın kuzeyinde yer alan Altamira mağarasında yer almaktadır. Anadolu'da ise Yakın Doğu Bölgesinde MÖ. 10000-5000 tarihleri arasında Anadolu kültürlerinin Hacılar, Çatalhöyük, Can Hasan gibi merkezlerinde ilginç resim örnekleri de bulunmaktadır. Antalya bölgesinde yer alan  Beldibi, Karain, Öküzlüin gibi mağaralarda natüralist hayvan betimlermelerinin örnekleri de bulunmaktadır. 

Heykellerin gelişim sürecine baktığımızda ise heykelciliğin (MÖ. 35.000 ve 8.000 ) yapılan kadın ve hayvan figürleri ile başladığını görmekteyiz. Heykel sanatına bakıldığında en eski  örneklerinin Akdeniz ülkelerinin kıyısında yapıldığı görülür. 

Eski Mısır tarihinde ise heykellerin Mısır halkı için dinsel bir özellik taşıdığıda görülmektedir. Dünya çapında ise bir yenileşme hareketi olarak Rönesans'la birlikte yepyeni bir düşünce sistemi doğmuş ve bu sistemin getirisi olarak insan dünyanın merkezinde yerini almıştır. İlk örneklerini İtalya'da veren ve dinsel niteliği bir yana bırakılan heykelciliğin, artık insan vücudunun muhteşemliğini ve göz alıcığını etkin ve çarpıcı şekilde bütün detaylarıyla sergilemek için kullanımını Donatello ve Michelongelo gibi sanat dalının önde gelen temsilcileri tarafından gerçekleştirildiğini görmekteyiz.

Bugün dünya üzerinde heykelciliğin tarihi gözlemlendiğinde heykellerin büyük bir kısmının klasik dönem diye adlandırdığımız dönemde ortaya çıktığı bilinmektedir.

13.yy.da heykel, kendi beğendiğini üstüne alan sanatçıların elinde özgün biçiminde yeniden oluşmuş, 14.yy. bakıldığında ise insanı doğallığının dışına çıkararak ulaşılması ilahi bir varlık olarak temsil edilmiştir. Realizmin etkisiyle ise İtalya var olanın aksine gerçek insanı sunmuş, 17.yy.da ise heykel sanatı sınırlamalarının çok ötesine kendi benliğine kavuşmuştur. Hareketli, bol kıvrımlı ve devasaya ulaşabileşek boyutlarıyla , görkemli süslemeleriyle yeni üslubunu dünya tarihine yazdırmaya başarmıştır.

 

Yayınlanan: Eğitim, Eğlence, Toplum
Bunu beğenen ilk kişi ol.