Busee
tarafından - Aralık 29, 2019
354 görüntüleme

 

İki kardeş:

Adolf ve Rudolf Dassler.

İkisi de Nazi.

Biri Adidas’ın diğeri ise Puma’nın kurucusu.

Birbirlerinin en büyük düşmanları.

Aynı kasabada fabrikalarını kurdular.

Üstelik hala Adidas’ın ve Puma’nın merkezi bu kasabada.

Gelin hikayelerine birlikte tanık olalım. .

Adolf(Adi) ve Rudolf(Rudi) Dassler Almanya’nın Bavyera eyaletinde yer alan Herzogenaurach şehrinde doğmuş ve yetişmiş iki kardeş.

Bu iki kardeş babalarının izinden giderek 1924 yılında annelerinin çamaşırhanesinde Gebrüder Dassler Schuhfabrik (Dassler Kardeşlerin Ayakkabı Fabrikası) isimli bir dükkan açarlar. Fabrika ilk kurulduğunda elektrikleri bile yoktur, bisiklet yardımı ile enerji üretirler ve ürettikleri bu enerji ile derileri kesip üretim yaparlar. Ürettikleri ayakkabılar ile hedeflenen kitle sporculardır. Atletizm ile uğraşan sporcular için hafif, ince ve kaliteli ayakkabılar üretirler. Bu iki kardeşimiz aslında birbirine çok zıt karakterlerdir ve bu yüzden de görev dağılımı yaparlar ve Adolf ayakkabı üretimini yaparken Rudolf da ayakkabıların satışı ve pazarlamasından sorumludur.

Bu iki kardeş, Adolf Hitler'in Almanya'da yülselişi ve ekonomi alanında getirdiği iyileşmeleri sonucu 1933 yılında Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi (Nazi Partisi)'ne üye olmaya karar verirler. Hepimizin bildiği üzere Nazi Parti'si zencilere karşı tutum sergilemektedir ki bizim iki kardeşin de tutumu bundan farklı değildir aslında. Ancak buna rağmen bu iki kardeş 1936 yılında düzenlenen Berlin Olimpiyatlarında kullanması için zenci olmasına rağmen Jesse Owens'e bir koşu ayakkabısı vererek ona destek olurlar ve bu olimpiyatlarda Owens tam 4 altın madalya kazanır. Owens'in kazandığı bu madalyalar ile bizim Adolf ve Rudolf kardeşler büyük bir üne kapılır ve artık onlar ünlü birer ayakkabı üreticisi olmuştur. Öyle ki yurtdşında bile onların adını duymayan kalmamıştır. Ancak bir sorun vardır; bu iki kardeşin eşleri birbirini hiç sevmemektedir ve sahip oldukları bu ün ile birlikte kıskançlık tohumları filizlenmeye başalar.

II. Dünya Savaşı'nın başlarında Adolf ve eşinin, Rudolf ve karısının bulunduğu sığınağa geldiğinde  “Kahrolasıcalar yine geldiler.” cümlesini kurmasıyla iki kardeşin arasındaki bağlar çıtırdamaya başladı. Oysa ki Adolf bu sözü müttefikler için söylemiştir ama Rudolf bu sözü kendi üzerine alınır.

II. Dünya Savaşı devam ederken iki kardeşin Nazi Partisi'ne olan bağlılığı da devam etmektedir. Bu süreçte Adolf Nazi Partisi'nin askeri gücü olan Wehrmach için savaş botu üretir hatta bu süreçte Amerika'nın desteğini bile almıştır arkasına. Ancak koyu bir Nazi taraftarı olan Rudolf askere yazılıp savaşmayı tercih eder fakat işler pek hayal ettiği gibi değildir, daha fazla dayanamayacağını düşünür ve askerden firar eder. Ancak bu firar durumu da çok sürmez ve kısa zaman içinde tutuklanır. Rudolf kardeşinin kendisini ihbar ettiğini, onun yüzünden tutuklandığını düşünür ki bu düşüncesi doğrudur ve araları daha da açılır.

Nazi Partisi, savaşın son yılları yaklaştığında bazı gerekçeler ile bu iki kardeşin fabrikasına el koyar ve burada askerleri için postal üretmeye başlar. Bu olay ile birlikte Adolf ABd ile olan ilişkilerini geliştirir ve müttefikler ile arasını iyi tutmaya başlar. Ancak Rudolf, Nazi Partisi'nin Gizli Polis Teşkilatı olan Gestapo için çalıştığı ihbar edilmesi üzerine müttefikler tarafından tutuklanır. Daha sonra Rudolf ABD'nin yayınladığı bir rapor ile öğrenir ki kendisini ihbar eden kardeşi Adolf'tan başkaısı değildir ve bu iki kardeş arasında hiç bitmeyecek bir düşmanlığın başlamasına sebep olur.

Nihayet II. Dünya Savaşı bitmiş ve ardından bizim iki kardeş artık birbirinden tamamen kopmuş olmalarına rağmen işlere kaldığı yerden devam etmeye, savaş sonrası bir nebze de olsa toparlanmaya çalışırlar. Ancak 1948 yılına gelindiğinde Adolf artık birlikte devam etmek istemediğini, işlerini ayırmaları gerektiğini düşünür. Rudolf ise bu fikre tamamen karşıdır, küçücük bir şehrin içinde iki ayakkabı fabrikası çok fazladır. Adolf kesinlikle fikrinden geri adım atmaz ve Çalışanlardan 40 tanesini alıp nehrin diğer tarafında kendi ayakkabı fabrikasını kurar Rudolf ise geri kalan 13 çalışan ile kendi fabrikasını kurar. Böylece düşmanlık iki kardeş arasında olmaktan çıkıp tüm şehre yayılmaya başlayacaktır. Bu iki kardeş ayrılmadan önce bir anlaşma yaparlar; ikisi de kurdukları bu yeni şirketlerde ya da ürünlerde Dassler ismini kullanmayacaklardır. Bu yüzden Adolf şirketinde isim ve soy isminin birleşmesi olan ADİDAS ismini kullanır, Rudolf da aynı yolu izleyerek şirketine PUDA ismini verir ancak daha sonra daha kulağa daha atletik geldiği için bu ismi PUMA ile değiştirir. Ve böylece iki ayakkabı devi Adidas ve Puma 1948 yılında Almanya'nın küçük bir şehrinde doğar.

İki kardeşin ayrılması ile yeni kurdukları bu iki yeni fabrika II. Dünya Savaşı'ndan çıkan Almanya'nın ekonomisi için ilaç gibi gelir ancak şehir de iki kardeş ile birlikte ikiye bölünmüş durumdadır. Şehrin neredeyse tamamı bu iki fabrikada çalışmaktadır ve zamanla düşmanlık sadece bu iki kardeş arasında kalmayıp fabrika çalışanlarına da yayılmıştır. Marketler, restoranlar, kafeler bile ikiye ayrılmış, bir fabrikada çalışanların gittiğine diğeri gitmez olmuştur, bu iki şirkette çalışanlar arasında flört ve evlilik bile yasaklanmıştır. Hatta öyle ki ilkokulda okuyan çocuklar bile arkadaşlarını ayakkabılarına göre seçiyordu.  Babası Puma merkezinde çalışan futbolcu Lothar Matthaeus, ilk anlaşmasını malzemelerini Puma’dan temin eden Borussia Mönchengladbach’la imzalamıştır. Artık durum o kadar vahim haldedir ki şehirde insanlar birbiri ile konuşmadan önce ayakkabılarına baktığı için Herzogenaurach şehri "Eğik Boyunlular Şehri" lakabını alır.

1954 yılına gelindiğinde ADİDAS saha zeminine göre ayarlanan vidalı kramponlar üretir ve Alman Milli Takımı'na götürür. Alman Milli Takımı ise sürpriz bir şekilde 1954 Dünya kupasını kazanır. Bunu duyan Rudolf küplere biner çünkü onun iddiasına göre PUMA 1954 öncesi bu ayakkabıları üretmiş ve bir çok yıldız futbolcu da nu ayakkabıları kullanmıştır, Adolf'un yaptığı hırsızlıktan başka bir şey değildir. Bu olay sonrası iki kardeş arasında bitmeyen bir dava süreci başlar ve bu davalar asla bir sonuca ulaşamazlar. İki kardeş de ömürleri boyunca mahkemelerde ciddi paralar harcarlar.

Bu iki kardeşten Rudolf'un ürün teslimatı ve satış ekibi çok çok iyidir ancak Adolf'un da teknik bilgisi vardır ve atletlerle de arası inanılmaz iyidir. Bu durum da Adolf'u bu yarışta bir adım öne çıkarır ve ADİDAS, PUMA'dan daha iyi bir seviyeye gelir. Ve bu iki kardeş arasındaki küslük hiç bitmez öylr ki birbiri ile dört yıl ara ile ölen bu iki kardeşin mezarları bile aynı ezarlığın iki zıt ve en uzak noktasındadır. Şehirde bu kardeşin hikayelerinin anlatıldığı bir müze kurulur ölümlerinin ardınan hatta firmalarının ana merkezleri bile hala bu bu şehirdedir. Ancak bunlar dışında bir miras daha bırakmıştır Adolf ve Rudolf kardeşler; düşmanlıklarını. Ölümlerinin aerdından uzun yıllar geçse bile hala soğuk rüzgarlar esmeye devam eder bu şehirde.

Adidas ve Puma arasındaki süren 61 yıllık düşmanlık ise Dünya Barış Günü olan 21 Eylül’de Fifa’nın düzenlediği ve her iki firmanın CEO’su ve çalışanlarının yer aldığı futbol maçıyla sona erer2009 yılında .

İki kardeş. 

İki düşman.

İki şirket; Adidas-Puma

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yayınlanan: Nedir, Kimdir, Alışveriş
Bunu beğenen ilk kişi ol.