tarafından - Mart 20, 2020
104 görüntüleme

Üriner inkontinans nedenleri ve tedavileri ile ilgili bilgi vermeden önce bu hastalığın ne olduğunun anlaşılması gerekiyor. Üriner intosinans; kadınlarda daha sık görülen, mesane torbasının kontrolünün kaybı neticesinde ortaya çıkan istemsiz idrar kaçırma veya idrarı tutamama rahatsızlığıdır.

Kadınlardaki görülme sıklığının erkeklere göre 2-3 kat fazla olması, hastalığı kadınlara mahsus bir hastalıkmış gibi gösterse de erkeklerde de sık sık görülüyor. Hastalığın yaş ilerledikçe görülme sıklığı artıyor.

Ortalama insan ömrünün uzadığı dikkate alındığında, hastalığın oranının artıyor olması da normal karşılanıyor. Hastalığın nedenlerini daha iyi anlayabilmek için boşaltım sistemini yani böbrekler ve mesanenin çalışma şeklini bilmenin faydalı olacağı biliniyor.

Yaşam Kalitesine Etkileri

Hastalık, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Yapılan araştırmalar, 20-24 yaş grubundaki kadınlarda inkontinans %7’ler düzeyinde iken yaşlılarda oran %22’lere kadar çıkıyor. Bakımevlerinde ise bu oran %70’lere ulaşıyor. Bu derece yaygın bir problemin yaşam kalitesine etkisi de en çok araştırılan konular arasında yer alıyor.

Hastalıkla birlikte uyku düzeni bozuluyor, uyku kalitesinde düşüş görülüyor. Bunun yanında, seksüel foksiyonlarda bozulma, çalışma kapasitesinde düşüş, ani ve aceleci davranışlara da bağlı olarak düşme ve buna bağlı travma ve kırıklar ortaya çıkabiliyor. Sıralanan fiziksel problemlerin yanında özellikle gençlerde, depresyon da sık görülen etkiler arasında yer alıyor.

Böbrekler ve Mesane Nasıl Çalışıyor?

Kanın süzülmesi işlevi neticesinde böbreklerde idrar üretimi gerçekleşiyor. Böbreklerdeki bu idrar üretiminin ve idrarın yapısının ayrı bir inceleme konusu oluşturuyor. Burada boşaltımın nasıl gerçekleştirildiği üzerinde durmak gerekiyor.

Kanın süzülmesi sonucunda oluşan idrar, böbreklerden çıkan kanallar(üreter) vasıtasıyla mesaneye yani idrar torbasına iniyor. Sağlıklı bir vücutta, idrar torbasının temel görevi bu idrarı depolamak ve kontrollü olarak vücudun dışına göndermektir.

Kan süzüldükçe mesanede biriken idrar, mesaneyi bir balon gibi şişiriyor ve belli bir miktara ulaşınca insanda sıkışıklık hissi oluşturuyor. Kaslardan oluşan mesanenin dolmaya başlamasıyla, mesanenin çıkışındaki kapakçık ve kaslara iş düşüyor. Üretra denilen mesanenin dışa açılan kanalının kapakçığı ve pelvik taban kasları, beyinden gelen sinyallerle gevşeyerek idrarın boşaltılmasını sağlıyor.

Üriner İnkontinans Tanısı Nasıl Konuyor?

Her hastalıkta olduğu gibi üriner üriner inkontinansta da tanıdaki en önemli yardımcı hastanın hikayesidir. Bunun dışında aşağıdaki gözlem ve testlerle hastalık ve sebepleri araştırılıyor:

  • Sıvı alımıyla birlikte idrar sıklığını gösteren mesane günlüğü ile vakanın bir haftalık durumu inceleniyor.
  • İdrar tahlili ile enfeksiyonlar, böbrekte oluşan taşlar araştırılıyor.
  • Kan tahlili yapılarak diyabet gibi hastalıkların varlığı sorgulanıyor.
  • Postvoid rezidüel ölçüm (PVR) yoluyla mesanede kalan idrar tespit edilip inceleniyor. Sonuç olatrak, idrar yollarında bir tıkanıklık olup olmadığına, mesane sinir ve kaslarının sıhhati araştırılıyor.
  • Ultrason ile mesane kapasitesi, mesane ve böbreklerdeki yapı bozuklukları, tümör gibi istenmeyen oluşumların varlığı inceleniyor.
  • Halk arasında ilaçlı veya renkli röntgen denen bir seri röntgen çekimi ile idrar akışı ve buna bağlı problemler tespit edilmeye çalışılıyor.
  • Hastanın öksürmesi veya ıkınması esnasında oluşan karın içi basınç stres testi denilen yöntemle inceleniyor.
  • Kamera ile girilerek mesane ve idrar yolları gözleniyor.
  • Mesanenin işeme ve dinlenme sırasındaki basınç ölçümü ürodinamik testlerle ölçülüyor.

Üriner İnkontinans Nasıl Görülür?

Üriner inkontinans, farklı şekillerde görülebiliyor. Hastalığın türlerini olarak da sayılan bunlar;

  • Stres inkontinans
  • Urge inkontinans
  • Taşma inkontinası
  • Mixt inkontinans
  • Total inkontinans olarak adlandırılıyor. Aslında hastalığın tipleri olarak yukarıda sayılan beş farklı durum, idarın kaçırılma zaman ve süresini gösteriyorsa da nedenlerle de ilişkili bir durumu oluşturuyor.

Stres inkontinans durumunda idrar kaçırma; öksürme, hapşırma, gülme gibi karın basıncı ve kasları etkileyen ani olaylara bağlı olarak gerçekleşiyor. Genellikle damla damla yani az miktarda görülse de fazla idrar kaçırma görüldüğü de oluyor. Bu türde, kapakçıkların yetersizliği asıl sebep olarak görülüyor. Bu türün oluşumunda, gebeliğin, doğumun ve menapozun etkisi görülüyor.

Urge; herhangi bir idrar birikimi hissedilmeden, aniden idrar hissi duyulması olarak görülen inkontinans olarak biliniyor. Hastalıkta; tuvalete yetişmek düşüncesiyle hareket eden hasta, tuvalete ulaşamadan idrarını boşaltıyor. İdrar yollarında oluşan enfeksiyonlar, Alzheimer, Parkinson ve felç gibi hastalıklarla bağlantılı olarak görülüyor.

Taşma inkontinans da ise durum, his yoksunluğu ile izah ediliyor. Doluluk hissedilemediğinden mesane kapasitesinin üzerinde doluyor ve kaçırma görülüyor. Şeker hastalığı, mesanede yaralanma, omurilik zedelenmesine bağlı olarak görülen his kaybı bu türün nedenleri arasında sayılıyor.

Mixt inkontinans da ise adından da anlaşılacağı üzere bir karışım söz konusudur. Burada hem stres tipi hem de urge inkontinanta olduğu gibi bir idrar kaçırma rahatsızlığından söz ediliyor. Total inkontinansta söz konusu olan gece ve gündüz, sürekli ya da belirli aralıklarla idrar kaçırma söz konusu oluyor.

Üriner İnkontinans’ın Sebepleri Nelerdir?

Hastlığın erkeklerde prostat cerrahisinden sonra, kadınlarda ise sık doğuma bağlı olarak görülme sıklığı artıyor. Hastalığın kadınlar ve erkeklerde görülmesinde farklı faktörler etkili oluyor. Hastalığın nedenleri arasında;

  • Pelvik taban kaslarının genellikle yaşlılığın da etkisiyle zayıflaması
  • Hamilelik
  • Çocuk doğurma
  • Menopoz
  • Aşırı kiloya bağlı olarak oluşan ekstra basınç
  • Diyabet, Parkinson Alzheimer, demans gibi nörolojik hastalıklar
  • Prostat hastalıkları sonrası yapılan cerrahi müdahaleler
  • Prostat genişlemesi olarak sıralanıyor.

Üriner İnkontinans Tedavisi

Üriner İnkontinansta tedavi, hastalığın tip ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Fiziki ve davranışsal terapiler her zaman kullanılan yöntemler arasında yer alsa da şiddetli vakalarda ve anatomik bozukluklarda tedavi, cerrahi müdahaleyi de gerektirebiliyor.

Tedavi maksadıyla; Tuvalet, mesane ve pelvik taban kas egzersizleri kullanıldığı gibi sıvı tüketimi ve diyetten de istifade edilebiliyor. Elektriksel simülasyonla kas kasılmalarının sağlanması, uzun süreli bir başka tedavi yöntemini oluşturuyor.

Bu uygulamaların dışında; enfeksiyon ve psikolojik sebepler başta olmak üzere ilaç kullanımı da tedavide kullanılan yöntemlerden birisini oluşturuyor. Cerrahi uygulama ve operasyonlar, farklı durumlarda baş vurulan son çare olarak gündeme geliyor.

Yayınlanan: Teknoloji
Başlıklar: üriner inkontinans
Bunu beğenen ilk kişi ol.