Muhammet Kaya
tarafından - Şubat 13, 2022
280 görüntüleme

Bakan Nebati'den son dakika elektrik ve doğal gaz açıklaması! 'Beşte dördünü devlet karşılıyor, reel fiyatların altında...'

Son dakika haberi: Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, yeni ekonomi modelini açıkladı. Yastıkaltı altınları konusunda Mart ayından itibaren yeni bir sisteme geçileceğini belirten Nebati, enflasyon mesajı da verdi. Elektrik ve doğal gaz fiyatları hakkında da konuşan Nebati, 'Cam fanusta yaşamıyoruz. Ülkemizdeki elektrik ve doğal faz fiyatları reel fiyatların altındadır.' dedi.

Bakan Nurettin Nebati'den elektrik ve doğal faz fiyatlarıyla ilgili son dakika açıklamasında bulundu. Enflasyonla mücadelelerinin devam edeceğini belirten Nebati, 'Tüm dünya problem yaşıyor. Cam fanus içinde yaşamıyoruz. Muhalif söylemlerin daha adil şekle dönüştürülmesi konusunda çağrımız var.' dedi.

"TÜRKİYE'DE FİYATLAR REELİN ALTINDA"

Elektrik doğalgaz fiyatları reel fiyatların altında 5’te 4’ünü kamu maliyesi üstlenmiş durumda elektrik fiyatları da aynı şekilde sübvansiyonlar sürerken bununla ilgili muhalif söylemlerin daha adil şekle dönüştürülmesi çağrımız var dünya sıkıntı yaşıyor biz fanusta değiliz dünyanın tamamını etkileyen durumda sübvansiyonların takdirle karşılanmasını bekliyoruz.

kaynak

Yüksek elektrik faturaları için bir dava daha

Vatandaşın neredeyse ocağını söndüren yüksek elektrik faturaları için Bursa Barosu harekete geçti. Baro, elektrik enerjisi satış tarifesinde değişiklik yapan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarının iptali istemiyle dava açtı.

Bursa Barosu Başkanı Av. Metin Öztosun ve Başkan Yardımcısı Av. Aslı Evke Yetkin tarafından açılan davanın dilekçesinde, 31 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan EPDK kararlarıyla, elektrik tüketim fiyatlarına fahiş zam yapıldığına dikkat çekilerek, “Bu düzenleme gerek Anayasa'nın 10. maddesinde gerekse AİHS'nin 14. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine ve sosyal devlet ilkesine açıkça aykırıdır ve yürütmesinin durdurularak iptali gerekmektedir” denildi.

“230 KİLOVAT/SAATİN ALTINDA BİR SINIR KONULMASI YÜKSEK ORANDA ZAM ANLAMINA GELMEKTEDİR’

Bursa Barosu dava dilekçesinde şöyle denildi;

“Ülkemizde 4 kişilik bir aile için elektrik tüketimi en az 230 kwh/ay olarak belirlenmiştir ve buna istinaden kalabalık ailelerin kullanımı dikkate alınarak belirlemelerin yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla kademeli tarifenin ilk kademesinde 230 kilovat/saatin altında bir sınır konulması yüksek oranda zam anlamına gelmektedir.

EPDK tarafından yapılmış olan tablolardaki hesaplamalar hiçbir bilimsel veri ve analiz içermeksizin hazırlanmıştır ve bu oranların ilerleyen zamanda artacağı muhtemeldir.

İdarenin vatandaşlara külfet yükleyen böyle bir düzenlemede şeffaf olması ve vatandaşlara yönelik bu tür düzenlemelerde maksimum fayda ilkesini gözetmesi asıldır. Bu hususun gözetilmemiş olduğu ve bu düzenlemenin 150 kwh/ay olarak belirleme usulü 7346 Sayılı Kanun'un 31. maddesine de aykırıdır.

Türkiye'de dört kişilik bir ailenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kilovatsaat olarak kabul edilmektedir. Kademeli tarifede yer alan düşük tarifede sınırın 150 kilovatsaat olarak belirlenmesi, 230 kilovatsaatin altında kalması nedeniyle vatandaşa kademeli zam olarak yansıyacaktır.

Buna göre; ortalama 230 kilovatsaat elektrik tüketen bir ailenin elektrik faturası yaklaşık 210 TL'den 375 TL'ye yükselmektedir. Başka bir ifadeyle, asgari tüketim olarak kabul edilen 230 kilovatsaat tüketime yapılan zam en az yüzde 78,5 olarak hesaplanmaktadır. Verilen tablolar uyarınca hesaplama yapıldığında da görülecektir ki az kullanım sonucu az, çok kullanım sonucu çok şeklinde bir kademelendirme söz konusu olmadığı gibi düzenlemenin tasarrufa teşvik amacı da yoktur.

Ayrıca bu düzenleme ile ‘enerjinin adil ve herkese ucuz ulaştırılması' hususunun ve yaşamsal faaliyetlerini makineye bağlı olarak yürüten kişilerin mağduriyetlerinin dikkate alınmadığı açıktır. Enerjinin ulaşılabilir ve insani yaşam koşullarında ödenebilir olması temel bir insan hakkıdır.”

“HAKKANİYET İLKESİNE AYKIRILIK OLUŞTURMAKTA”

Dava dilekçesinde, söz konusu davanın hem Avukatlık Kanunu'nun tanıdığı hak ve yetkilere dayanarak, ayrıca Baro Başkanlığı'nın elektrik aboneliğinin bulunması ve Tüketici Kanunu gereğince tüketici sıfatının bulunması nedeniyle açma zorunluluğu doğduğu belirtildi. Baroların, ticari işletme değil, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmalarına rağmen elektrik faturalarının tanziminde ticari işletme olarak kabul edilip; fatura hesaplanmasının bu şekilde tahakkuk ettirilmesinin de hakkaniyet ilkesine aykırılık oluşturduğu kaydedildi.

“YÜRÜTME DURDURULMALI”

Dilekçede, kurul kararlarının uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız sonuçlar doğacağı, bu nedenle öncelikle yürütmesinin durdurulması gerektiği belirtildi.

76 İLİN BAROSU HAREKETE GEÇMİŞTİ

76 ilin barosu ortak karar alarak elektrik zamlarını yargıya taşıyacağını duyurmuştu. Türkiye Barolar Birliği de elektrik zammının iptali için dava açmıştı.

Yayınlanan: Gündem
Bunu beğenen ilk kişi ol.